Müptezeller #Okudum

Ülke karıştı yine. İnternet bağlantıları yüzünden çok zor şartlarda yazıyorum. Telefondan yine VPN'le falan işimi çözüyorum ama bilgisayardan bu iş biraz daha zor oluyor. Bu mevzu derin ve uzun. Biz bana gelelim. 

Malum okullar açıldı. Eylüldü ekimdi derken dayandı kapıya vize haftası. Öğrenci olanlar beni çok iyi anlar. Benim okul konum biraz karışık. Şimdi bunları okuyunca beni yeni üniversiteli sanmayın. 2009 girişliyim ben üniversiteye. Kendi hatalarım ve istemediğimden dolayı bir sene okuyup bıraktım okulumu. Şimdi kaldığım yerden devam etmeye çalışıyorum. Tam 6 yıl sonra.. Bunun ne demek olduğunu ve nasıl zor bir şey olduğunu sonra konuşuruz..

Şimdi gelelim asıl konumuza. Geçen pazar günü İkimizin Yerine filminden sonra D&R'a uğrayalım dedik Mümüyle. Almak istediğim bir kaç kitap vardı. Hepsini de buldum. Yılmaz Özdil - Adam, Aşkım Kapışmak - Üzümlü Kek, Mümin Sekman - Herşey Seninle Başlar ve şimdi bahsedeğim Emrah Serbes - Müptezeller. Her şey seninle başlar hariç diğerlerinin hepsi yeni çıkan kitaplar. Her şey seninle başlar benim lise birde okuduğum kitaptı yanlış hatırlamıyorsam. Çok etkilenmiştim yazılanlardan ama ne olduysa oldu kaybettim kitabı. Yeniden bende dursun istedim. Çünkü bazen gerçekten imdadınıza hızır gibi yetişen sözler var içerisinde. Bu kitabı daha sonra detaylı anlatırım. Emrah Serbes ne diyor bu kitapta ondan bahsedeyim. 

Müptezel kelime anlamıyla da saygınlığını yitirmiş anlamına geliyor. Hani uyuşturucu müptezeli deriz ya aynı şey. Kitapta da alkol ve kötü alışkanlıkların müptezellerinden bahsediyor. Dünyaya katlanamayan, hayata ayak uyduramayan alkolikler, kardeşlerini, yokluktan ve yoksulluktan kaybeden insanların hikayesini anlatıyor. 

Kitapta beni en çok etkileyen yazısı Fakir Köpekler yazısı oldu. Neden etkilediğini de anlatayım hemen. Fakir Köpekler yazısında bir otelde çalışır yazar. Otele Avusturya futbol takımı kampa gelir ve kamp yaparlarken köpekler basar. Futbolcular ve onlarla birlikte gelen herkes köpekleri sever rahatsız olmaz Fakat otelin müdürü dünyaya rezil olduklarını düşündüğü için köpekleri pirzolalara zehir katarak zehirlemek ister. Bu işi de yazara ve arkadaşına verirler. Durumdan haberleri olmayan Serbes ve arkadaşı köpekleri doyuracakları düşüncesiyle ellerinde pirzola poşetleriyle köpeklere doğru giderken otelin bir diğer çalışanları etleri köpeklere mi vereceklerini alaylı bir şekilde söyleyince bu işte bir tuhaflık olduğunu düşünerek otel çalışanını sıkıştırırlar ve gerçeği öğrenirler etleri köpeklere vermezler. Ama daha sonra bu işi otel müdürü kendi yapar ve köpekleri zehirler.

Bu yazıyı okuduktan bir kaç gün sonra Sapanca da köpek katliamı biliyorsunuz ki.. Bir sürü masum köpekler öldü. Masum olmalarına gerek de yoktu. Onlar da bir can ve Allah'ın verdiği canı başka birinin almasına ölene dek karşıyım. İşte budur bu yazının bu kadar beni etkilemesi.

Kitap çok fazla alkolden ve diğer zararlı alışkanlıklardan bahsediyor. Ama ben okurken hep bir kaşım kalkık okudum, şaşırarak ve ne olmuş devamında diye merakla. Çok ince bir kitap olduğundan da üç günde bitti. Çok akıcı bir kalemi var Emrah Serbes'in. Bir önceki kitabı Deli Duman'ı da merak ediyordum. Daha alamadım. Ama en kısa zamanda diğer kitaplarını da edineceğim.

Şimdi Adam'a başladım Yılmaz Özdil'in. Ama sınavlarım başlıyor haftaya bugün. Bu hafta sınavlarıma çalışmam gerek. Arada bir gelmeye çalışırım buralara da.
Varsa dualarınızı alırım :)